Üşüyen Kuş

ÜŞÜYEN KUŞ

 

Hava kararmıştı. Günün yorgunluğunu yatağına boylu boyunca uzanıp atmak istedi. Dedesi ile gittiği oyun parkını düşünüyordu. Ne kadar çok yorulmuştu. Dedesi ile geçirdiği vakitleri çok seviyordu Mert. Onun yumuşacık elinden tutup gezmek, ona keyif veriyordu. Fakat bugün gerçekten çok yorulmuştu.

Tam yatağına yatıp uyuyacağı esnada; odasının camından gelen tıkırtı seslerini duydu. Hemen yatağından doğruldu ve sese doğru gitti. “Tıkır tıkır” diye ses geliyordu. Sesten korktuğu kadar merakta etmişti o sesi. Camın perdesini araladı. Dışarısı karanlıktı. Sadece evlerin ışıkları görünüyordu. Camının pervazına doğru baktığında, küçük bir kuşun cama doğru yaslanıp büzüldüğünü fark etti.

Mert çok heyecanlandı. Çünkü bir kuşu bu kadar yakından ilk defa görüyordu. Koşup Osman dedesine haber verdi. Dedesi Mert’e kuşun dışarıda üşümüş olabileceğini ve camın sıcaklığında ısınmak istediğini söyledi.  Mert kuşa çok acıdı. Kuşu hemen içeri almak istedi.

Dedesi: “Olmaz! O, ev kuşu değil. Onu eve alamayız. Eğer onu eve alırsak ailesinden uzaklaştırmış oluruz. Bu ona zarar vermek olur. Gel benimle iyi bir fikrim var.” der. Ve kilere gittiler. Oradan bir tahta kutu alıp bahçeye indiler.

Hava gerçekten çok soğuktu. Sıcak odadan bir anda dışarıya çıkınca Mert ne kadar üşüdüğünü anladı. “Bu zavallı kuşta üşümüştür” diye düşündü. Dedesi kutunun ön kısmına küçük yuvarlak bir delik açtı. Üst kısmına kıvrık başlı bir çivi çaktı. Yuvarlak deliğin üzerine kırmızı renkli boya ile Mertten “Kuşumun evi” yazmasını istedi. İçine biraz talaş parçaları koyarak kutuyu bahçelerindeki elma ağacının dalına güzelce astı. Mert, “artık benimde bir kuş yuman oldu” diye çok sevindi.

Dedesi ona sessiz olmasını söyledi. Ürkütmeden ve incitmeden kuşu camın kenarından yavaşça aldılar. Gece olduğu için kuş kaçmıyordu. Tahta kutunun içine minik kuşu koydular. Kuş şaşkınlıkla kutunun içinde biraz kanat çırptı. Sıcağı sevmiş olacak ki sonra durdu. Kuş, ansızın kutunun deliğinden kafasını çıkardı. Sanki Mert’e ve dedesine teşekkür ediyordu.

Mert, dedesine dönerek “Dedeciğim seni çok seviyorum. Sen, ne kadar akıllısın.” dedi.

Osman dede gülümseyerek yanıt verdi:” Hayır, sadece senden biraz daha fazla tecrübeliyim. Akıllı torunum benim.”

İyilik yapmanın ve yardım etmenin huzuruyla o akşam Mert, uykusunda çok güzel rüyalar gördü.  Sabah kalktığında çok heyecanlıydı. Kahvaltısını yapıp hemen bahçeye koştu. Yeni kuş arkadaşını izlemek istedi. Hiç ses çıkmıyordu kutudan. “Eyvah” dedi kendi kendine. “Canım kuşum gitti mi acaba? Evini mi beğenmedi yoksa?”  Bir an için üzüldü.

Biraz bekledikten sonra tam arkasını dönüp gidecekti ki, iki tane kuş kutuya geldiler. Neşeyle kutunun içine girdiler. Mert kollarını iki yana doğru açarak “Gitmemiş” diye sevinç çığlığı attı. “Gitmemiş.”

 

Bir yanıt yazın