Üşüdüm, üşüdüm, daldan
elma düşürdüm. Elmamı
yediler, bana cüce
dediler…
Bunun gibi sayışmacalarla başlar birçok oyun. Çünkü oyun oynarken ebe olanı bulmak için adaletli olmak gerekir. Sadece ebeyi bulmak için değil; tarafları seçmek, güçlü olanları iki takıma eşit dağıtmak için de yaparız sayışmacayı. Sayışmacanın ardından oyun başlar. En güzel oyunları en iyi arkadaşlarımızla oynarız. Bu esnada
herkes birbirini tanır, problem çözmeyi, işbirliğini, karar vermeyi, keşfetmeyi, paylaşmayı da oyun sayesinde öğrenir.
Oyun, sadece oyun değildir aslında, hayatın kendisidir. Beslenme ve uyku gibi önemli bir ihtiyaçtır. İşte biz de bu sebeple bu sayımızı, boş zamanı değerlendirmenin en eğlenceli yolu olan oyuna ayırdık. Dört gözle beklediğimiz, mevsimlerin en güzeli, yaz geldi. Okulların da tatil olmasıyla bir müddet okul derslerini ve ödevleri düşünmeyeceğiz. Bol bol kitap ve dergi okuyup oyunlar oynayacağımız vakitler bunlar. Parklar, bahçeler ve sokaklar oyun için bizi bekliyor. Yaz mevsimini çok sevmemizin sebeplerinden biri de bu değil mi zaten? Arkadaşlarla oyunlar oynayıp yeni şeyler öğrenmek gibisi yok.

Yazının devamını Çamlıca Çocuk Dergisi 28. sayısından (Haziran 2018) okuyabilirsiniz.