Sıcak bir Gaziantep yazıydı ve henüz 9 yaşındaydım. Gündüzleri arkadaşlarımla oyun oynayıp akşam eve geldiğimde, içimi farklı bir mutluluk kaplardı. Özellikle de yatma vakti yaklaştığında… Sıcak yerlerde yaşayanlar bilir, yaz gecelerinde evlerde uyumak çok zordur. Sıcaktan bir o tarafa dönersin, bir bu tarafa. Yastığın diğer tarafı bile kavurur insanın yüzünü. Terlemekten göze uyku girmez. İşte böyle gecelerde uyuyabilmek için herkes evin damına bir cibinlik kurar, orada yatardı. Biz de dama sererdik yataklarımızı. Benim için damda yatmanın en güzel tarafı rahat bir uyku çekmek değildi tabi; her gece uyumadan önce gökyüzünün eşsiz manzarasını seyretmek ve yıldızlar arasında gezintiye çıkmak en güzel şeydi. İşte günün en sevdiğim zamanı bu andı. Uçsuz bucaksız, yıldızlarla kaplı gökyüzünü seyrederek uykuya dalmak gibisi yoktu benim için. Eminim sen de benim gibi akşamları gökyüzüne bakıp, yıldızları, gezegenleri ve kısaca uzayı düşündüğün oluyordur. İşte bu sayıda gece gökyüzüne bakıp uzay hakkında merak ettiğin birçok sorunun cevabını bulacaksın.
Yazının devamını Çamlıca Çocuk Dergisi 42. sayısından (Ekim 2019) okuyabilirsiniz.
Yorum
Yorum yok