Mardin gezisi benim için çok güzel geçmişti. Çok ihtişamlı ve tarihî bir şehirden ayrılırken kanatlarımı doğal güzellikleri ile öne çıkan bir şehre doğru çırpmak istedim. Burası, Torosların en yüksek zirvelerinin bulunduğu, patatesin başşehri Niğde.
Mardin’den başlamıştım kanat çırpmaya. Yüce dağların sarp kayalıkları arasında esen sert rüzgâra inat içimdeki yeni yerleri keşfetme arzusu ağır basıyordu. Bu yüzden daha hızlı kanat çırparak geldim Niğde semalarına. Niğde, güneyinde Toros sıradağları, Kuzeyinde Hasan dağı ve Kapadokya, doğusunda İç Anadolu’nun en yüksek dağı Erciyes, batısında ise Konya ovası bulunan şirin bir şehirmiş. Dağların arasındaki vadiye kurulmuş olan şehir, tam bir geçiş noktası. Bu özelliği ile tarihte birçok kervan ve ordunun uğrak noktası olmuş önemli bir yermiş.
Yazının devamını Çamlıca Çocuk Dergisi 32. sayısından (Kasım 2018) okuyabilirsiniz.
Yorum
Yorum yok