İpek Yolu Macerası

Yapraklar yeşilden sarıya dönmüş, sonbahar iyiden iyiye hissedilmeye başlamıştı. Her yer sarı, turuncu, kahverengi pastel boyayla boyanmış bir resim gibiydi. Ara ara hızlanan rüzgâr yapraklarla yakalamaca oynuyordu. İpek ile Asya da yağmurluklarını giyip dışarı çıkmışlar, yerde gördükleri yaprakların hangi ağaca ait olduğunu bulmaya çalışıyorlardı.

İpek, Asya’ya:
– Biliyor musun Asya bugün çok heyecanlıyım, Çin’den kargom gelecek! Anneme ipek bir şal aldım.
– Sanırım serin hava seni fazla yordu İpekçiğim. Az önce Çin dedin, İstanbul’a 6366 kilometre uzaklıkta olan, uçakla ise 8 saat kırk yedi dakika süren Çin.
– Hayır Asyacığım, kargo gerçekten Çin’den gelecek.
İpek ile Asya bunları konuşurken İpek’in annesi camdan seslendi:
– Haydi çocuklar! İçeri gelin, yemek hazır.
Hem İpek’in kargosu gelmiş. Ona da bakarsınız.

Yazının devamını Çamlıca Çocuk Dergisi 32. sayısından (Kasım 2018) okuyabilirsiniz.

Bir yanıt yazın