Akıl mı Zekâ mı?

Bugün mahalleden arkadaşım Tuğçe’yi ziyaret ettim. Kendisi üzgündü. Neden üzgün olduğunu sorduğumda paylaşmak istemedi. Çok şaşırmıştım. Tuğçe ile aramızdan su sızmazdı. Ne olmuştu ki bu derece üzülmüştü. Beraber parka gittik. Ben biraz ısrar edince kendisini bu derece üzen olayı bana anlatmaya başladı.

“Arkadaşlarıma güvenim azaldı.” dedi.

Okulun açıldığı ilk hafta sınıf arkadaşları:

“Tuğçe, okul müdürüne gidelim. Bizim sınıfa ayrımcılık yapıyor. Sebebini soralım, hakkımızı arayalım.” demişler.

“Ne olmuş ki?” diye sordum. Kendi sınıflarının hemen yanındaki sınıfa bilgisayar, projeksiyon ve akıllı tahta alınmış. Masa ve sandalyeler yenilenmiş. Oysaki okulun en çalışkan sınıfı olan Tuğçelerin sınıfına hiçbir şey yapılmamış.

“Devletin imkânlarını kendi çocuğu için kullanıyor. Gidip kendisine biz de aynı imkânları istiyoruz diyelim.” demişler. Tuğçe ve arkadaşları Müdür odasına kadar birlikte gitmişler.

Kapıyı tıklatmışlar. “Geeel!” sesinden sonra sadece Tuğçe içeri girmiş. Fakat diğer arkadaşları girmemişler.

 

Yazının devamını Çamlıca Çocuk Dergisi 27. sayısından (Mayıs 2018) okuyabilirsiniz.

Bir yanıt yazın