Son zamanlarda, hevesle yediğimiz cevizlerin, fındıkların, bademlerin, üzümlerin yerini başka başka gıdalar aldı. Annemizin yaptığı o güzelim yemekleri kimse yemez oldu. Bol bol reklamı yapılan, paket içinde satılan, ucuz ve yedikçe yiyesimiz gelen yiyecekler iyice çoğaldı. Bu yiyeceklere “abur cubur” deniyor. Hani “Patates desem patates değil, limon desem limon değil. Peki, nedir bu abur cubur?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim.

Pekâlâ. Öyleyse önce neler abur cubur sınıfına girer, biraz ondan bahsedelim. Bisküviler, pastalar, tatlılar, cipsler, çikolatalar, hamburgerler, pizzalar, hazır dondurmalar… Hatta başımızı döndüren renk renk, çeşit çeşit “beni yeee, beni yeee” diye bağıran şekerlemeler de bu gruptan. Ah az daha gazlı içecek grubunu unutuyordum. Cola, gazoz ve diğerleri… “E ama yiyecek bir şey bırakmadınız ki,” diye düşünebilirsiniz. Lütfen okumaya devam.

Bir kere şunu bilmeliyiz ki hapur hupur hiç düşünmeden yediğimiz abur cuburların hiçbir besleyici değeri yok. Bu ne mi demek? Yani içlerinde bir portakaldaki gibi C vitamini, bir havuçtaki gibi A vitamini, elmadaki gibi E vitamini yok. Yediğimiz sebze ve meyvelerde A, B, C, D, E hatta K vitamini ve magnezyum, kalsiyum, çinko, demir, fosfor, bakır gibi çok önemli mineraller bulunur. Bunlar gözümüzün, beynimizin, kemiklerimizin, sinirlerimizin, kaslarımızın daha güçlü olmasını ve sağlıklı büyümemizi sağlarlar. Vücudumuz da onları tanır. Ispanağı, mandalinayı, karpuzu, kavunu, çileği, kirazı sever vücudumuz. Hatta arada canı da çeker. Mesela, “Ah bir karpuz olsa da yesek,” der.

Fakat abur cubur dediğimiz gıdaların içlerinde hiçbir vitamin ve mineral yoktur. Olmadığı gibi yüksek derecede yağ, tuz, şeker ve normalden lezzetli olması için kimyasal maddeler eklenir onlara. Bu maddeler bir zaman sonra ve çok tüketildiğinde bazı hastalıklara sebep olur. Dı dıııım. İşte burada çok dikkatli olmamız gerekiyor. Çünkü onlar büyüme ve gelişme için çok tehlikelidir.

Hasta eden abur cuburlar

Pek ucuz ve cicili bicili görünmelerine karşılık, haddinden fazla kilo aldırdıkları ve yedikçe yeme isteği meydana getirdikleri için obezite denen bir hastalığa neden olurlar. Obezite? Yani normalin üstünde kilo. Bir başka deyişle fazla şişmanlık. Bu da diğer hastalıklarına sebep olur. Abur cubur yüzünden obezite olmuş bir çocuk diğer arkadaşları gibi koşamaz, oynayamaz, ip atlayamaz. Koşsa bile çabucak yorulur.

Ayrıca dişlerimizin hızla çürümesine neden olurlar.  Bağışıklık sistemimizi zayıflattıkları için sık sık hasta olabiliriz.

Ne kadar az abur cubur o kadar zeka

Ayrıca okul başarılarını da etkiliyor bu abur cuburlar. Özellikle 0-2 yaşlarında yenen abur cuburlar zekâmızı olumsuz etkiliyor. Çünkü bu yaşlarda beyin gelişimi tamamlanıyor. Abur cubur yiyerek büyüyen çocukların zeka seviyesi diğerlerine göre düşük olabiliyor. Okula giderken çok abur cubur yemek derslerimize odaklanmakta zorluk çekmemize sebep oluyor. Okuduğumuzu anlamıyoruz ve sonra hatırlayamıyoruz.

Abur cubur yerine ne yemeli

Aslında abur cuburlar yerine yenecek çok güzel yiyecekler var ki; başta kestane, ceviz, leblebi, üzüm, fındık, fıstık, bedem gibi kuruyemişler… Üstelik onlar vitamin ve mineraller deposudurlar. Çok da lezzetlidirler.

Sonra kütür kütür elmalar, sulu tatlı portakallar, şeftaliler, karpuzlar, kavunlar, çilli çilekler, ballı kayısılar ve sayarsam dergi sayfalarına sığmayacak kadar çok meyve…

Sonra kıtır kıtır havuç, kabak, patates, domates, salatalık, marul, ıspanak, karnabahar gibi güzelim sebzeler…

Sonra annemizin yaptığı yoğurttan mis gibi ayran, evde yapılmış limonata, şeftali-kayısı suları, süt, sahlep ve şerbetler….

Kısacası abur cubur yemek yerine bu güzel yiyeceklerden yiyebiliriz. Eğer bir şeyleri hapur hupur yemek istiyorsanız bunlar doğal şeyler olsun. Böylece tüm çocuklar sağlıklı, başarılı, mutlu olsun…