En Pahalı Soğan

Merhaba arkadaşlar, ben Yusuf. Bugün okuldan çıktıktan sonra, doğruca eve gittim. Yemeğimi yedim ve iki saat uyudum. Uyanınca, ödevlerimi bir an önce bitirip, dedemin bana miras bıraktığı kütüphaneye geçmek istiyordum.
Ödevlerimi bir saate bitirip kütüphaneye geçtim. Kitap okumayı çok sevdiğim için, dedemin kütüphanesine ne zaman gelsem içimde bir ferahlık olur. Kitapları karıştırırken rafta dikkatimi çeken ‘Çocuk Yıldızı’ isimli dergiyi elime aldım. Derginin ikinci sayfasında hikâyenin başlığı ilgimi çekti. Hikâyenin tamamını okuduktan sonra, annemin yanına koştum. Dergideki hikâyeyi anneme de okudum. Annem:
– Hikâyedeki lale soğanı, çorbalarımıza katılan kuru soğana benzer. Fakat lale soğanı yemeklere katılmaz, dedi. Anneme, lale soğanının ne işe yaradığını sorduğumda:

– Lale soğanı, parklarda, bahçelerde ve saksılarda yetiştirilen lale çiçeğinin tohumudur, dedi. Dedemin kütüphanesi sayesinde, her gün yeni bir bilgi öğrenmenin mutluluğunu yaşıyordum. Lale soğanıyla ilgili okumuş olduğum
hikâyeyi sizlerle de paylaşmak istedim.

 

Lokantada müşteri: Bana çok iyi bir çorba hazırlayınız. Ama içine en pahalı soğan alıp koyunuz. Fiyatına bakmayınız ben öderim, der. Yarım saat sonra çorba gelir. Müşteri yemeye başlar. Suratını buruşturarak:
– Bu ne biçim çorbadır Allah aşkına!
– Efendim soğanlı çorbadır.
– Anladık. Lakin bunda bir koku var.
– En pahalı soğandan koyduk efendim.
– Nasıl soğan?
– Lale soğanı!!!

Bir yanıt yazın