Gezgin Leylek Van’da

Merhaba, ben uzun kanatlı bir leyleğim. İsmimi soracak olursanız, bana Hacı Leylek derler. Gezmeyi çok sevdiğim  çin bana bu ismi taktılar. Dağlar, tepeler ormanlar, çayırlar aşar, canım nereye isterse oraya uçarım. Birçok yerde türlü türlü memleketlerde yuvalarım vardır. Günlerden bir gün, yine dağları denizleri aşarak uçarken büyük bir göl  ördüm. Merakımdan hemen oraya doğru kanat çırptım. Şehrin üzerinden geçip gölün yanına gelince kendi kendime “Ne kadar güzel ve büyük bir göl burası” dedim.

Ormansız göl
Bu güzel gölün etrafında hiç orman yoktu. Sadece dağlar, taşlar ve küçük otlar vardı. Muhtemelen buranın iklimi biraz sertti. Hemen göle doğru alçalmaya başladım. Alçaldıkça sanki göl daha da büyüyordu.

İnsanlara çok faydalı
Akarsuların ağzına balık çiftlikleri kurulmuştu. Çocuklar sandal ile gölde balık avlıyorlardı. İnsanlar bu derelerden bazılarına sulama için bazılarına da elektrik üretmek için barajlar yapmışlardı.

Binbir çeşit kuşlar
Böyle büyük bir gölü gören kuşlar buraya uğramadan geçmiyorlardı. Gölün etrafı kuş sürüleriyle doluydu. Ördekler, kuğular, flamingolar, tabi ki leylekler ve daha niceleri. Göl, her birinin konaklamasına yetecek kadar büyüktü.

Sodalı su
Yere konduktan sonra çok susamıştım. Kıyıya yaklaşarak, su içmek için başımı gölün serin suyuna uzattım. Suyu  ağzıma almamla geri püskürtmem bir oldu. Çünkü gölün suyu sodalıydı.

Havaya sıçrayan balıklar ilginçti
Kanatlarımı açıp tekrar uçmaya başladım. Gölü besleyen akarsulardan birinin kenarına kondum. Dinlenirken birden balıkların havaya doğru sıçradıklarını gördüm. Bunlar Van Gölü’nün incisi İnci Kefalleriydi. Üreme mevsimleri gelen balıklar derelerden yukarıya doğru yüzmeye çalışıyorlardı. Gölün suyu sodalı olduğu için gölde üreyemiyorlardı. Bu yüzden onlar da doğdukları derelere doğru göç ediyorlardı.

Bir gözü mavi bir gözü yeşil Van Kedisi

Derenin kenarından ayrılıp şehre doğru uçmaya başladım. Şehri merak etmiştim. Havada biraz tur atıp bir evin bacasına kondum. Ansızın damda bir kedi belirdi. Bu kedi diğer kediler gibi değildi. Bir gözü mavi bir gözü yeşildi. Bu, Van’a özgü bir kediydi. Zaten adı da Van Kedisiymiş.

Van Gölü’nü gördükten sonra tekrar yola koyuldum. Fazla zaman kaybetmemem gerekiyordu. Çünkü daha gezip göreceğim o kadar çok yer var ki… 

Bir yanıt yazın