Yaptığı buluşlar ile herkesi şaşırtan, hayretler içerisinde bırakan devrin mucidi Başmühendis El Cezeri, hükümdarın huzuruna çağrılır. Cezeri kapıyı çalıp içeri girer. Hükümdara selam verir.
Hükümdar: Hoş geldin başmühendisim. Yeni icatlar yaptığını söylüyorlar. Doğru mu?
Cezeri: Doğru hünkârım. Eski âlimlerimizin çalışmalarından yola çıkarak bir şeyler yapmaya çalışıyorum.
H: Neler yaptın anlat da haberdar olalım.
C: insanların hayatlarını kolaylaştıracak bir takım makine ve robotik icatlar yapmaya çalışıyorum hünkârım. Mesela değişik şekillerde yaptığım saatler var. Bir tane filli saat yaptım.
H: Ne özelliği var peki bu saatin?
C: Saat filin üstündeki bir kürsüde duruyor. Kürsünün köşelerindeki sütunlar, üzerinde de bir hisar, hisarın içinde küçük bir kubbe, kubbe üzerinde de küçük bir kuş bulunuyor. Bu kuş namaz vakitleri geldiğinde öterek vakti haber veriyor.
H: Çok ilginç ve güzel bir icat. Maşallah!
C: Devamı da var.
H: Beni heyecanlandırdın bak şimdi!
C: Geçmişteki pek çok bilim adamı, su ve hayvan gücünden enerji elde edilebileceğini ve bu enerjinin verimi artıracağını söylemişler. Ancak bunu pratiğe döküp bir mekanizma icat edememişler. Ben ise parmak / dahi kıpırdatmadan çok miktardaki suyu kaldırmak için bir krank mekanizması tasarladım.
H: Bu mükemmel bir haber. Seni sarayıma başmühendis olarak almakla çok isabetli karar almışım. Peki benim için de bir icat düşündün mü?
C: Sarayın başmühendisi olarak sizi düşünmemek olur mu hiç hünkârım? Sizin için bir abdest alma makinesi tasarladım.
H: Beni şaşırtmaya devam ediyorsun başmühendisim. Merak etmemek elde değil doğrusu.
C: Hünkârım, tasarladığım kadarıyla leğenin üzerine tavus kuşu oturtacağım. Kuşun boynu yay gibi uzayacak ve gagasıyla leğene su dökecek. iki tane de çocuk eli çıkacak. Bu ellerden birinden sabun diğerinden havlu çıkacak.
H: Güzelmiş. Su, sabun, havlu hepsi bir arada. Peki, bu yaptığın çalışmaları bir yerlere not ediyor musun? Öyle ki kaydedilmeyen bilgi yok olmaya mahkûmdur. Hem böylece gelecek nesiller de faydalanır.
C: Hünkârım, siz merak etmeyin, kaydediyorum.
H: Benim düşündüklerimi sen çoktan hayata geçirmişsin. Senin vaktin kıymetlidir. Seni daha fazla meşgul etmeyeyim de çalışmalarına devam et. C: Peki hünkârım nasıl isterseniz. H: Ama çalışmalarından beni haberdar etmeyi unutma sakın haa…
C: Elbette hünkârım. Selametle.
Yorum
Yorum yok