Kitaplarla Konuşan Alim; Kâtip Çelebi

Babası kütüphaneci olduğu için sürekli kitaplar içinde büyümüştü Hasan. Okumayı da babası sevdirmişti. O yüzden çok seviyordu kitap okumayı ve yeni bir şeyler öğrenmeyi. Hatta öyle seviyordu ki, kitaplarda okudukları rüyalarına bile girmeye başlamıştı. Bir gün Kâtip Çelebi isimli, eskiden yaşamış büyük bir ilim adamının hayatını okumuş ve çok etkilenmişti. O gün Kâtip Çelebi’yi rüyasında gördü ve onunla sohbet etme fırsatı buldu.

Hasan: Merhaba efendim. Siz kimsiniz? Burası neresi?
Kâtip Çelebi: Sana da merhaba yavrucuğum. Benim adım Mustafa bin Abdullah. İnsanlar beni Kâtip Çelebi
olarak bilirler. Burası da benim evim.
H: Benim adım da Hasan. Ben kitaplara, araştırmaya meraklıyım. Burada çok fazla kitap olduğunu görünce ilgimi çekti.
K.Ç: Kitaplarla ilgilenmen çok güzel. Kitap okumayı sevenler eninde sonunda başarılı olurlar.
H: İsminiz dururken neden Kâtip Çelebi diyorlar size?
K.Ç: Orduda kâtiplik görevi yaptığım için ‘Kâtip’ olarak tanırlar. Bir de Osmanlı Enderun Mektebinde yetişen ‘Çelebi’ sınıfından geldiğim için de ‘Çelebi’ olarak bilirler.

H: Okuduğum bir kitapta sizin çok fazla kitap okuduğunuz yazıyordu. Bu kadar kitabı nasıl okudunuz?
K.Ç: Bir konuda yeterli bilgiye sahip olmak için çok araştırma yapmak lazımdır. Ben de tarihe meraklı olduğumdan severek okuyorum bütün kitapları.
H: Okuduğum kitapta şöyle bir hadise geçiyor. Bir gün Şeyhülislam Yahya Efendi size gelmiş ve “Sende binden fazla cilt tarih kitabı olduğu doğru mu?” diye sormuş. Siz de “Evet” demişiniz. Yahya Efendi buna inanmamış. Ertesi gün 10 tane katıra 1300 cilt kitabı yükletip getirmişsiniz. Sonra da “Evdeki ciltsiz kitaplarım bundan da fazladır.” demişsiniz. Bu doğru mu?
K.Ç: Evet, hatırladıkça gülerim… Aslında ilim öğrenmek için bu kadar kitap okumak bile azdır. Çünkü ilmin sınırı yoktur.
H: Bu kadar kitabı okumuş olmayı ben de isterdim. Peki, benim çok kitap okumam için ne yapmam gerekiyor.
K.Ç: Kitap okumayı yemek yemek gibi bir ihtiyaç olarak görmelisin. Okumaya her gün vakit ayırman gerekir. Bunu sen belirleyeceksin. Günde en az 2 saat kitap okuyacağım dersen ve bunu her gün aksatmadan yaparsan sen de zamanla çok kitap okuduğunu göreceksin.
H: Anladım efendim. Peki, kitap okumayı hiç sevmeyen biri ne yapmalı sizce?
K.Ç: Hoşuna giden bir şeyler okuyarak başlamalı. Kısa hikaye ve masallar gibi. Biraz da gayretli ve sabırlı olmalı. Sonra gerisi gelir.
H: Sizinle tanıştığıma memnun oldum efendim. Ben de daha çok kitap okuyarak kendimi geliştireceğim. Ve arkadaşlarıma söylediklerinizi anlatacağım.
K.Ç: Allah muvaffak etsin evladım…

Bir yanıt yazın