Sıfırın Mucidi Harezmi

Asıl adı, Muhammed bin Musa El Harezmi’dir. 780 tarihinde Harezm’de (Özbekistan) doğdu. Bağdat Saray Kütüphanesi Müdürlüğü yaptı. Afganistan, Hindistan, Mısır gibi eski medeniyetlerin yaşadığı bölgelere seyahat edip incelemelerde bulundu. Matematik, Astronomi ve Coğrafya alanında çalışmalar yaptı. Bilgisayar sisteminin temelini oluşturan algoritmanın kurucusudur. Cebir ilmini kurdu. Sıfırı buldu. 850 tarihinde vefat etti.

 

Ömer, matematik ödevini yaparken aklına bir şey takılmıştı. Toplama ve çıkarma işlemini daha yeni öğrendiği için bazı şeyleri tam anlamamıştı.  Hangi sayıyı “0” ile toplarsa toplasın yine aynı sayı ediyordu. Çıkarsa da yine aynıydı. O halde bu “0” ne işe yarıyordu? Bunu sormak için babasının yanına gitti.

Ömer: Babacığım. Bir şey sorabilir miyim?

Baba: Tabii ki sorabilirsin Ömer’im.

Ömer: Toplama yapıyorum. Ama hangi sayıyı “0 ile toplarsam toplayayım yine aynı sayı ediyor. Çıkarma yapıyorum yine aynısı. O halde bu “0 gereksiz değil mi?

Baba: Demek öyle düşünüyorsun. Aslında “0 gereksiz değil. Aksine işlemleri kolaylaştıran harika bir icattır.

Ömer: Neden gereksiz değil peki babacığım?

Baba: Bak şimdi sana bir soru sorayım; mesela senin 2 elman var diyelim, birini bana birini de annene verdin, sende kaç elma kalır?

Ömer: Hiç kalmaz ki!

Baba: İşte bu hiç kalmayanı “0” diye isimlendirmişler. Sonra bunu bütün dünya benimsemiş. Çünkü matematikte “0” olmadan hiçbir işlem yapılamaz.

Ömer: Hmmm!

Baba: Tamam, bak şimdi daha açık anlatacağım. Aslında sıfır her şeyin başlangıcı demektir. Yani bütün sayıların başlangıcı. Şimdi gel yanıma dur. Beraber adımlarımızı sayalım. Bir, iki, üç… Bak ne oldu şimdi? Üç adım attık değil mi?

Ömer: Evet.

Baba: Peki, adım atmaya başladığımız yer ne oldu? İşte orası da sıfır noktası. Yani başlangıç noktası bizim için “0” noktası oldu. İşte matematikte de burada olduğu gibi sıfırın önemli bir yeri vardır.

Ömer: Peki kim bulmuş bu sıfırı?

Baba: Bundan çok zaman önce yaşamış Harezmî adında bir İslam âlimi bulmuş. Matematik, astronomi ve coğrafya alanlarında çalışmalar yapmış.

Ömer: Ne gibi çalışmalar baba?

Baba: Mesela sayılarla ilgili daha eskiden Hint ve Mısır taraflarında yapılan çalışmaları incelemiş. Eksikleri tespit etmiş ve sonunda Cebir adında yeni bir alan oluşturmuş.

Ömer: Cebir nedir ki baba?

Baba: Cebir; sayılar, işlemler, hesaplarla ilgili bir bilim alanı. Yani matematiğin bir dalı. Hatta Harezmî bilgisayar teknolojisinin temelini oluşturan algoritma sisteminin de kurucudur. O olmasaydı belki de bilgisayarlar icat edilemeyecekti.

Ömer: Eski ilim adamları da ne çok şey icat etmiş babacığım. Acaba biz de icat yapabilir miyiz?

Baba: Tabi ki yapabilirsin evladım. Derslerini iyice öğrenip çalışkan bir öğrenci olursan, ileride sen de mucit olabilirsin.

Ömer: Tamam babacığım. Daha öğrenmem gereken çok şey var. Ben derslerime çalışmaya devam edeyim.

Baba: Hadi kolay gelsin. Allah zihin açıklığı versin.

Ömer: Sağol babacığım.

 

Yazan: Erhan Göçmez

Bir yanıt yazın